"Futbolun Eli Kansız Devrimcisi" (Football Manager Röportaj)


Türk Futbolunda bir çağ kapanıp, diğer çağ açıldı. Futbolun eli kansız devrimcisi Hasan Salih Kaymaz, World Soccer Magazine dergisinin Eylül 2027, 300. sayısına konuştu.

(World Soccer Magazine, Dale Grandison)


- Bugün 21 Ağustos 2027. 4434 sayısı sizin için ne ifade ediyor?

+ Hiçbir şey.

- Tam 4434 gündür Ümraniyespor'un başındasınız. Süper Lig'deki tüm antrenörlerin toplam gün sayısından fazla... 

+ Benim için geleceğe dönük bir meslek icra ettiğimden başka bir anlam ifade etmiyor. Belki Türk Futbolu için istikrar, güven ve başarı bağlamlarında bir mesaj taşıyordur. Zaman ile olan ilişkim hep tedirgin edici olmuştur, 100 yıl sonrası dünden çok daha yakında.

- Zaman, neden tedirginlik kaynağı?

+ Geç kalma ihtimali benim için hep korku verici bir şey olmuştur. Zamanla olan ilişkim hep tedirginlik verici. İnsanın bir gün bu dünyadan yok olacağını bilerek yaşaması dehşete düşürücü bir şey. Zamanı geri sarmak, dönüp arkaya bakmak geleceğe bakmayı zorlaştırır. Zamanla mücadele etmenin tek yolu daima öne doğru bakmak.

- Tedirginlik kelimesini hem geçmiş, hem de gelecek için kullanıyorsunuz. Zaman sizin için paradoksal bir yapıda olmalı. 

+ Zamanın paradoksal yapıda olması, onu kullanabilmenin belki de tek yoludur. Zaman içinde zamanı, tarih içinde tarihi görmek, bize olayları, objeleri, bireyleri ve sonuçta nesnel yapıda olan kronolojik bir tarih kurgusuna engel teşkil etmemektedir. Psikolojik zaman, fizik zaman ile ilgisi olmayan “an” kavramını içerir. Bu ‘an’, yaşanan birimin adıdır. Bilincimiz, yani ‘farkına varmalarımız’ hep ‘şimdiki an’ içinde gerçekleşir. Yaşantıya bağlı zaman açısından, bilincimiz veya hafızamız açısından, geçmiş artık geride kalmıştır, gelecek ise henüz yaşanmamıştır. Yani her ikisi de mevcut değildir; varolan sadece yaşanmakta olan ‘şimdiki an’lardır. Mutluluğun mümkün olduğu tek an yaşanmakta olan şimdiki an. Geçmiş pişmanlıkları, gelecek ise tereddütleri barındırır.

- Teknik direktör şimdiki zamanla, oynanan maçla kurduğu ilişkide neredeyse mistik bir güce sahip diyebilir miyiz? Takımın oyun stilinin, taktiğinin yaratıcısı sizsiniz. 

+ Benim yaptığım sadece eşlik etmek, yol göstermek. Başka insanlara sahip oldukları yeteneklerini ifade edebilmelerini sağlıyorum. Burada insan ve insan, insan ve insanlar, insanlar ve insanlar etkileşiminden daha fazla hiçbir şey yok. Ben hiçbir şey yaratmadım. Bilkuvve, yani potansiyel olanı; bilfiil, yani aktüel hale geçirdim. Evet ben bir devrimciyim, ama hiçbir zaman yaratıcı olmadım.

- Yaptığınız işi insanlarda mevcut olanı açığa çıkarmak olarak mı görüyorsunuz? 

+ Kendimi bir iyimser olarak görüyorum. Bu meslekteki ebedi mücadelem, insandaki güzelliğin dışa vurulabilmesine dair. Naif olduğum düşünülebilir ama günün sonunda haklı çıkıyorum.

- Her zaman değil...

+  Her zaman. Birlikte çalıştığım herkese değer kattım. Bunu net bir şekilde görmesem böyle ifade etmezdim.

- Egoist olduğunuzu düşünüyor musunuz?

+ 12 senede 30 kupa kazandım. Bunlardan birisi Dünya Kupası, ikisi Şampiyonlar Ligi. Dünya Kupası'nı 60 yıldır kazanamayan bir ülke ile, diğerlerini tarihinde hiçbir kupası olmayan bir takımla başardım. Ego dış dünya ile ilişkimizi düzenleyen yapıdır. Yetişkinlikte sağlıklı bir ruh sağlığı yapısı için ego gelişmiş ve olgun olmalı.  Bir lider olmak için de olgun bir ego ve süper ego'ya sahip olmak gerekir. Egoist doğru bir kelime değil fakat sormak istediğiniz soruya göre cevap verdim.


- Naif olarak görüldüğünüzü söylüyorsunuz. İdealist olarak tanımlanmayı tercih etmez misiniz? 

+ 'İnsan, kendisine bir mânâ vermeye çalışan tek mahlûktur.' diyor Camus. Bunun yanlış bir şey olduğundan bahsetmiyorum tabii ki, Camus da böyle bir şey söylemiyor. Ama kendimi tanımlamak dert ettiğim bir şey olmadı hiç. Gereksiz bulduğumdandır belki. Az önce senin için egoist biriydim, birkaç dakika sonra idealist biri oldum. Değişkenliğe ve kişiden kişiye değişkenliğe sahip olan şeyler hakkında kendimle ilgili konuşmam pek doğru değil. Üstelik benim hakkımda konuşan bu kadar çok insan varken. Onları bu konuda biraz özgür bırakmalıyım.

- Antrenörlük kariyerinizin sonunu tahayyül edebiliyor musunuz?

+ Bu asla kendime sorduğum bir soru değil. 42 yaşındayım ve şu an 15 yaşındaki bir futbolcuya göre daha uzun bir kariyer var önümde.

- Eşinin ricası üzerine kariyerini erken olarak nitelendirebilecek bir yaşta sonlandıran Rafa Benitez sizin için iyi bir örnek mi?

+ Hayatın kendisiyle ne kadar iç içe bir iş yaptığımızla ilgili güzel bir örnek. Rafa'nın futbol dışında farklı tutkuları da vardı. Evet kravat seçmeyi bilmiyor olabilir ama hayvanlara ve şaraplara düşkünlüğü var. Kırmızı şarap bilgisi tüm antrenörleri sollar. Yakın bir tarihte karşılaştığımızda ona sordum; "Rafa, futbolu özlemiyor musun?" "Hiç ama hiç" dedi. Hayal kırıklığına uğradım ama aynı zamanda rahatladım.

- Sizin başka tutkularınız yok mu?

+ Elbette var. Evet futbolu seviyorum ama futbol kadar sevdiğim başka şeyler de var. Eğer onlara vakit ayıramadığımı fark edersem ertesi gün bu işi bırakırım.

- Futbol hayatınızın merkezinde değil mi?

+ Çocukken hayatımın merkezindeydi, bu işten para kazanmaya başladığımdan beri olmamaya başladı. Maalesef bu kaçınılmaz bir şey. Tamamen içimde hissettiklerimle alakalı. Verebileceğim her şeyi verdikten sonra bu kararı almak benim için daha kolay olacak. Taraftarlığı özledim, tribünde tanımadığım insanlarla kol kola olmayı özledim. Bunlar artık benim için geri gelme ihtimali olan şeyler değil. Evime gelseniz asla bir antrenörün evinde olduğunuzu fark edemezsiniz. En son kazandığımız Süper Kupa'nın madalyası nerede diye sorsan, bilmiyorum. Galiba takım doktorlarımızdan Sigrid Pichler'ın küçük kızına vermiştim.

- Ümraniyespor şu an Dünya Kulüpler sıralamasında 1. sırada. İngiltere Milli Takımı ise FIFA Dünya sıralamasında kısa bir süre önce 1. sıradan 2. sıraya geriledi. İki taraf için de bir tarih yazıyorsunuz, buna değer vermemenize rağmen. Bu çelişkili bir durum değil mi?

+ Umarım burada gerçekten bir çelişki görmüyorsundur. Başkalarının tarihine çok önem veririm ve bu diğer insanların da saygı duymak zorunda olduğu bir şey. Özellikle çalıştığım yerin tarihi benim için çok önemli çünkü bu bana ve bu takımlara inanan insanlar için değerli. Kendiminki beni ilgilendirmiyor.

- Henüz yaşarken heykelinizin dikilmesi nasıl bir duygu?

+ Bu biraz rahatsız edici. Bunu hak etmek için her gün ilk günkü hırsla çalışıyorum. İşimizin en kötü yanlarından biri, geçmişte elde ettiğiniz başarıların sizi artık korumuyor oluşu. Saygı ve sevgi görmek için sürekli savaşmak zorundasınız.

- Günümüz antrenörleri için insanları ikna etmek artık kazanmaktan daha mı zor?

+ Kazanmak için ikna etmek zorundasınız. Buradaki sıkıntı insanların ikna olabilmek için kazanmanızı beklemeleri. Gördüğünüz gibi burada keskin bir açmaz var. Dikey bir toplumdan yatay bir topluma geçtik. 60'larda bir teknik direktör "Çocuklar, şöyle oynayacağız" dediğinde kimse ağzını açmazdı. Bugün önce ikna etmeniz gerek. Oyuncuların hepsi zengin. Zengin birinin en temel özelliği, onu ikna etmek zorunda olmanızdır. Çünkü statüsü var.

- Ümraniyespor size uzun bir zaman tanıdı...

+ Zaman... Çok büyük bir lüks. Kendime layık gördüğüm bir meziyet varsa o da Ümraniyespor sanki benimmiş gibi davranmam. Bu yüzden eleştirildiğim oldu. Çünkü kolay para harcamıyorum. 16 yaşlarındaki bir futbolcunun transferinde ödenecek 5 bin Euro'luk bir fark için saatlerce pazarlık ettiğimi hatırlıyorum. Ümraniyespor'u bırakmam biraz da bu yüzden zor. Benim tırnaklarımla kazıya kazıya getirdiğim noktada dünyanın en zengin kulüplerinden biri haline geldi Ümraniyespor. Benim harcamaktan korktuğum parayı yarın yerime gelecek olan kişinin har vurup harman savurması beni ürkütüyor. Burada fikirlerimi sonuna kadar uygulama ve onlar için savaşma cesaretini gösterdim. En büyük gururum, arkamda kuvvetli, ekonomik açıdan sağlıklı ve gelecekte başarılı olabilecek bir takım bırakmak olacak. Bir kulübün büyüklüğünün en net göstergesi, istikrarlı olarak en üst seviyede kalıcı olabilmesidir. Son 6 sezonda 5 defa Şampiyonlar Ligi finali oynadık. Bunun hayalini 15 sene önce Ümraniye meydanında dolaşan herhangi birine kurdumazdınız.

- Yeni Ümraniye Stadında güzel bir gün geçirmek, eski stadınız Hekimbaşı'ndaki günlere pek benzemiyor olsa gerek...

+ Bu düzeydeki futbolun talepleri çok yüksek bir seviyeye geldi. Mutluluğun bendeki felsefi tanımı, arzuladığınız ve sahip olduğunuz şeyler arasındaki uyumda açığa çıkar. Fakat arzuladığınız şeye sahip olduğunuz anda bu arzular değişir. İnsan, düşündüğü gibi yaşayan değil yaşadığı gibi düşünen bir varlıktır. Sahip olduktan sonra değişirsiniz. Herkesi tatmin etmenin zorluğu bundan kaynaklanıyor. Şampiyonlar Ligi finallerinde 3 defa kaybettik, 2 defa kazandık. İngiltere ile 2 yarı final, 1 final kaybettik. Eski kaptanlarımızdan Sokratis Papastathopoulos geçenlerde bir kanalda Ümraniyespor'un bu sezon Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak zorunda olduğunu söylemiş. Zorunluluk ancak ölüm için geçerlidir. Sokratis, 6 sene önce sözleşmesi devam ederken ani bir kararla futbolu bırakma kararı alıp bizi çaresiz durumda bırakmış olmasaydı onun böyle bir şey söylemek için belki daha fazla hakkı olmuş olurdu. Yaşamdan alınan tat bu. Hiçbir şey yapmak zorunda değiliz. Herkes kazanmak istiyor fakat günün sonunda biri kazanacak. Bütün takımların başına milyarder koysanız yine tek bir tanesi kazanacak, diğerleri hayal kırıklığı olacak.

- Kariyerinizin en önemli anı hangisi?

+ Herkesin bana şüpheyle baktığı, Ümraniye'ye ilk geldiğim dönem. Herkesin dediğime bakmayın, 500 ya da 600 kişi. Ümraniyespor'la kazandığımız ilk şampiyonluk en anlamlısı. "Bu Kaymaz kim?" sorusundan öncü olarak kabul edilmeye geçişim. İngiltere Milli Takımı'na ada dışından başarı getiren ilk kişi olmam.

- Size acı veren şeyler?

+ Yok.

- Medyaya mesafeli misiniz?

+ Değilim. Sabahları "Bugün canım 30 tane kırbaç yemek istiyor" diyerek kalkıyorum.

- Ümraniyespor'dan ne zaman ayrılacaksınız?

+ Arkamdan ağlayacak çocuk sayısını en aza indirebildiğim anda. Onları bir şekilde ikna etmem gerek. Sözleşmem devam ediyor ve sözleşmeme sadık kalacağıma emin olabilirsiniz. Bu hayatta aldatamayacağım 3 şey var. Biri Tanrı. Diğer ikisi futbol kulüpleri. Bunlardan biri Ümraniyespor.





Yorumlar

Popüler Yayınlar